MEDENİYET, KÜLTÜR VE TÜRKLER (Bu makale Tarihin Aydınlattığı Gelecek isimli kitabımdan alıntı yapılarak 2005 yılında ihkupcu.com adlı sitemde yayınlanmıştı. Aynen yayınlıyorum) Sosyologların medeniyet tanımları arasında farklılıklar vardır. Ziya Gökalp’ın etkilendiği iddia edilen Emil Durkheim’e göre medeniyet; en yüksek insani değerler yahut fikirler, duygular, inançlar ve hareket kuralları bütünüdür. Hâlbuki Gökalp; hisleri, hükümleri ve ülküleri harsa (kültür) dâhil eder. Aklı, ilmi, bilgiyi, metotları ve teknolojiyi medeniyetin cüzleri sayar. Gökalp’a göre kültür; ifadesini milli mefkûrelerde (ülkü) bulduğu zaman medeniyetten daha kuvvetlidir. Gökalp “Mefkûre, kişiyi bir toplumsal şuur içerisinde yaşatarak “beşer” seviyesinden ‘insan’ düzeyine yükseltir” der. Gökalp hars ile medeniyeti, milli ile milletler arasını, hissi ile akliyi birbirine zıt kavramlar olarak tanımlar. (Türkçülüğün Esasları s.70) Gökalp’ın böyle bir ayrıma gitmesinin muhtemel nedeni, Ba
Kayıtlar
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
İsmail Hakkı Küpçü
MALİYE-VERGİ POLİTİKALARINDA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ (Bu makale, Tarihin Aydınlattığı Gelecek” isimli kitabımdan alıntı yapılarak 2005 yılında ihkupcu.com adlı sitemde yayınlanmıştı. Aynen yayınlıyorum.) Diğer konularda olduğu gibi, maliye-vergi konularında da, sihirli politikalar yoktur. Gelişmeyi sağlamak için, köklü ve uzun süreli politikalar uygulanmalıdır. Bazen bu uygulamalar arıza yapsa bile, sistem köklü olduğu için kendini daha az hasarla ve kısa sürede toplayacaktır. Milletlerin kendi kendilerini yönetmeyi öğrenmeleri için, başkalarına minnet etmemeleri ve yük olmamaları gerekir. Halk, zenginleşmek için, her şeyi kendilerinin yapması gerektiğini ve kendi kendine yeter olmayı prensip haline getirmeyi öğrenmelidir. Kişisel çıkarlar ile milli menfaatler ancak bu şekilde bağdaştırılabilir. GENEL ANLAMDA YAPILABİLECEKLER Milletler kendi kültürlerine uygun olabilecek ekonomik modeller uygulamaya çalışmalıdır. Türkler yapı olarak, kazanırken daha ferdi, am
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
İsmail Hakkı Küpçü
KOBİ AÇILIMI VE FERYADI (Not: Bu yazı Ekim.2009 tarihinde ihkupcu.com sitesinde aynen yayınlanmıştı.) Bilindiği gibi, %13,5 ile, dünyada en çok küçülen ekonomi Türkiye oldu. Ekonomimizin küçülmesinden en çok etkilenen kesim de, KOBİ’ler oldu. Bu durumun öncelikli sebebi KOBİ’lerin yaptıkları işlerin paralarını tahsil etmekte çektikleri güçlüktür. KOBİ’lerin satışları banka kredi kartı, leasing, ipotek gibi sağlam yöntemlerle olmamaktadır. Devlete iş yapan KOBİ’lerin sayısı az olmakla birlikte, devletin ödemeleri de KOBİ’ler geri planda düşünülerek yapılmaktadır. Dolayısıyla KOBİ’lerin sıkıntıları zararına iş yapmaktan veya iş bilmezlikten değildir. KOBİ’lerin Ülkemizin Yapısına Genel Faydaları KOBİ’ler özellikle Anadolu’da bütün bölgeleri kapsayacak şekilde, dinamik bir ekonomik yaşam oluşturmaktadırlar. Ayrıca ekonomik refahın tabana yayılmasının en önemli aracıdırlar. Daha çok büyüyenleri bugün "Anadolu Kaplanları" olarak nitelenmektedir. KOB
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
İsmail Hakkı Küpçü
JAPONYA’NIN DIŞ DÜNYAYA AÇILMASI VE MEİJİ DÖNEMİ (Not: Bu yazı.2005 yılında ihkupcu.com sitesinde aynen yayınlanmıştı.) Japon tarihinin yabancılarla ilk ciddi temasından, en iyi şekilde yararlanılması yollarının bulunarak gelişmenin başlatılması 1853 yılında Amiral Perry’nin “kara gemileri” Yokohoma limanına gelene kadar, Japonya’nın yabancılarla ciddi bir teması olmadı. Tarihinde, M.S. 7. yüzyılda Çinlilerle kısa süren çatışmaları görülür. Ancak, Japonlara yapılan en ciddi tehdit, Kubilay Handan geldi. Çin’i egemenliği altına alan Moğol hanı Kubilay Han 1274-1281 yılları arasında, Japonya’yı ele geçirebilmek için donanma oluşturdu. 1274’deki 30.000 kişilik kuvvetle yapılan ve anlaşılmaz bir şekilde ertesi gün geri çekilen ordu, ilerisi için Japonların tedbir almalarını sağlamıştı. Buna rağmen Büyük Larousse Ansiklopedisine göre, 1281’de Kubilay’ın ordusu Korelilerle birlikte, 140.000 kişilik güçle Kyuşu’nun kuzeyine iki noktadan çıktılar. Fakat tam Japonları yenmek üzere
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
İsmail Hakkı Küpçü
GASPIRALI (BAHÇESARAYLI) İSMAİL’İN FİKİRLERİ VE KİŞİLİĞİ (Not: Bu yazı 2010 yılında ihkupcu.com sitesinde aynen yayınlanmıştı) Öncelikle yazının başlığındaki Bahçesaraylı sözünü açıklayalım. Ünlü Türk düşünürü İsmail Beyi anlatan bütün eserler Gaspıralı veya Gasprinski olarak bahseder. Sebebi babasının köyünün adının Gaspra ve Rus ordusundan emekli bir teğmen olan babasının namının Gasprinski olmasıdır. Kendisi de resmi hüviyetli yazışmalarında genellikle bu şekilde kullanmıştır. Ancak Prof. Dr. Ömer Turan’ın bir makalesinde yayınladığına göre, Bulgaristan Türklerine yazdığı ve bütün Türklerin bir olduğunu anlatan mektubunda “Bahçesaraylı İsmail” şeklinde imza atmıştır. Nitekim İsmail Bey, Bahçesaray yakınında Avcıköy’de doğmuştur. Aslında bütün Türk Dünyası tarafından tanınan büyük fikir adamını bundan böyle “Bahçesaraylı İsmail” olarak ama Gaspıralı sözünü parantez içerisine alarak zikretmek herhalde daha anlamlı olacaktır. Bahçesaraylı İsmail için veril